Hava Biraz Kasvetli

   Sanırım şu günlerde (takribi 3-5 yıldır) yani gençliğimin en güzel yılları olan 20lerde kendimi hiç iyi hissetmiyorum. Havadaki oksijen; insanları boğarcasına kasvetli, ümitsizliğe itercesine faydasız... Doğa ana bile sanırım bir şeyler yapamaz halde. 
  Sokaklarda kediler köpekler de bizim gibi evet gerçekten bizim gibi hayatta kalmaya çalışıyor. Çünkü sokaklar, yıllarca "okul okursa kurtulur" diye sömürülen halkımız sayesinde masraflara yetişemeyen babaların intihar eden vücutları, yurt bulamayan dereceli öğrencilerin banklarda yatması ve tabii fahiş fiyatlar yüzünden kira ödeyemeyen evsizler kaynar durumda. Ne bir boş ev ne boş bir yurt ne de boş bir barınak var. Evet, evler farklı uyruklu parası değerlilerde, yurtları da kuvvetle muhtemel sınavsız gelen ve dayı sahibi insanlara verdiler. Barınaklara hiç konu gelsin istemiyorum lakin barınaklar tıka basa melek cesedi dolmuş durumda!. 
Meğer bize yıllarca aşılanan bu pek kıymetli coğrafyanın sadece öz halkı ve patili dostlarımız kıymetsizmiş. 
Oldukça kirlendik kirletildik gibi hissediyorum. Adım attığım her yer bataklık, aldığım her nefes bir duman. El attığım her işte binlerce dönen dolaplar, gittiğim marketlerde ise cebimi yakan ve ömrümden beslenen gıdalar mevcut. Hepsi bir yana bu pek kıymetli coğrafyada bir de kadın cinsiyetine sahip olmak... Ah işte o sanki; parıldayan güneşe bile yüzünün gülmesine engel (kadın öyle her yerde gülemez), herkese serbest olan rüzgarın saçlarını okşaması dahi haramdır (açık saçlı ise kötü kadındır). Doğa ana da haklı bir bakıma... 

Yorumlar

Popüler Yayınlar