ARKAİK ÇAĞ (ERKEN DÖNEM) KUROSLARI


     Kuros Yunan dilinde “genç ya da delikanlı” anlamına gelir. Arkeolojide ise bir genci tasvir eden ve çoğunlukla çıplak olan heykelleri ifade etmektedir.

     Önceleri bu heykellerin Apollon için yapıldığı düşünülmüştür. Ancak, herhangi bir yazıtla desteklenmediği sürece bunların normal insanlar için yapıldığı sanılmaktadır. Çünkü bu heykeller tapınakların yanı sıra, agoralar, nekropoller vb. sahalarında da bulunmuştur. Bu durumda bu heykellerin tanrılardan başka yarışlarda ödül alan yahut herhangi bir sebeple kahraman ilan edilen ölümlüler için dikildiğini kabul etmek gerekir.
Abideli boyutlarda kurosların yanında normal insan ölçülerinde kroslar da yapılmıştır. Kuros tipi denince akla gelen frontal bir şekilde dik duran genellikle soldaki olmak üzere ayaklarından biri öne atılmış kolları yanlardan aşağı doğru bırakılmış ve elleri yumruk şeklinde sıkılmış heykeller akla gelmektedir.

     Kuroslar Arkaik çağda Ege’nin her iki yakasında da görülmektedir. Bu nedenle bu heykellerin ilk olarak nerede ortaya çıktığını bilmek zordur. Ancak kurosların atlet heykeli olduğu varsayımından hareketle, ilk yarışların Olympia’da yapıldığı hesaba katılırsa, ilk kurosların Peleponnes’de ortaya çıktığını düşünmek olasıdır. Kurosların boyutları normal insan ölçülerindedir. Bununla birlikte bazen normal insan boyutlarının üzerinde de olabilmektedir. Kuros tipi denince akla gelen, frontal bir şekilde dik duran, genellikle soldaki olmak üzere bacaklardan birisini öne doğru atmış, kolları yanlardan aşağı doğru bırakılmış ve elleri yumruk şeklinde sıkılmış şekilde duran heykeller gelmektedir. Genel hatlarını çizdiğimiz kuros tipinin Ege dünyasındaki ilk temsilcisinin Delphili Kuros olduğu kabul edilmektedir. Figürin, kuros tipolojisine uygun olarak frontal bir şekilde kollar yana bırakılmış olarak ayakta durmaktadır ve vücut ağırlığı her iki bacak tarafından eşit bir şekilde taşınmaktadır. Yüzyılın sonuna kadar kuros olarak gösterebileceğimiz eser sayısı yok denecek kadar azdır. Örneğin Delos’ta belinde kemer olan küçük kalçalı, belli belirsiz modellendirilmiş, boncuk dizileri şeklinde saçları olan kuros örnekleri bulunmuştur. Ancak tam olarak korunan bir örnek olmaması nedeniyle kuros gelişimi konusunda fazla bir yorumda bulunmak mümkün değildir. Kurosların genel özelliklerini gösteren bu eserler henüz doğal bir ifade taşımaktan, harmoniden oldukça uzaktırlar.


Dipylon Başı



M.Ö. 7. yüzyılın sonları M.Ö. 6. yüzyılın başlarına doğru Dipylon Başı, New York Kurosu ve Sunion kurosu ismi verilen üç heykel karşımıza çıkar. Bunlardan en erkeni Dipylon başıdır. 44 cm yüksekliğindeki baş, Atina Agorasında bulunmuştur. Bilinen ilk mermer kurostur. Boncuk şeklinde dizilen saçlar boyunda toplanmıştır. Dipylon başında gözler büyüktür ve her gözün iki ucu arasında şekil ve işleniş bakımından ayrılık gözetilmemiştir. Göz küresi, göz kapakları ve kaşlar, yandan bakıldığı zaman aynı plan içinde gözükmekte olup biri diğerinden ileride ya da geri de değildir. Göz kapaklarından üsttekinin kenarı ile kaş birbirine paralel iki kavis halindedir. Normalden büyük olan kulaklar İon başlıklarındaki volütleri hatırlatmaktadır. Dudaklar düz ve yatay olup anatomiden çok uzaktır. Saçlar boncuk dizisine benzeyen örgü ve buklelerle sert bir şekilde ifade edilmiştir. Bilim insanları tarafından genellikle Arkaik dönem bu heykelle başlatılmaktadır. Göz ve kulak gibi uzuvların büyük işlenmesi proportion – oran hataları olarak dikkat çekmektedir. Yaklaşık olarak M.Ö. 620 – 610 arasına tarihlenmektedir.



Yorumlar

Popüler Yayınlar