SANAT DEVLET İLİŞKİSİ

     Sanat kelime olarak üretmek/yapmak anlamı taşır. En genel anlamıyla sanat, yaratıcılığın ve hayal gücünün ifadesi olarak anlaşılmaktadır. Doğru bir biçimde tanımlamak için, öncelikle sanatı bir zevk aracı olarak düşünmekten vazgeçmek ve onu insan yaşamının gereçlerinden biri olarak görmek zorunludur.

     Sanatın doğuşu insanlığın doğuşu ile başlar. Genel olarak ise herhangi bir etkinliğin ya da işin yapılmasıyla ilgili yöntem, bilgi ve kuralların tümüne birden sanat denir.
Prehistorik insan faydacı taraflarından yararlanmak için sanat yapmıştır. Çünkü yaşadığı yere önem vermiş ve özen göstermiştir. Av hayvanlarının bu kadar resmedilme sebebi korkudur. Prehistorik sanatın bu korku, endişe gibi duygularıyla ortaya çıkan görüntüleri esasında toplu sanatsal faaliyetten gördüğü yararla alakalıdır.

     Günümüzde sanat ve sanatsal faaliyetler geçmişten çok farklı anlayışla ele alınmaktadır. Bu anlayışla bir tür eğitim amacı olarak görülmektedir. Eğitim gibi sanat da, bir bölümü bireye bir bölümü de topluma olmak üzere, ikili yarar sağlayan ürün olarak görülmektedir. Bu bakış açısıyla yaklaşım yapıldığında sanatçılar devlet tarafından desteklenmeli fakat devlet sanatın işine ve içine karışmamalıdır. Zira sanatın sansürlenmesi veya sanat damarının kesilmesi Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün de dediği gibi “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş” demektir.

     Sanatın pek çok kültürel değeri vardır; estetik değer, dekoratif değer, manevi değer, sosyal kimlik değeri, tarihi değer, sembolik değer, otantik değer, vs. Sanatın kullanım değeri, değişim değeri, muhafaza değeri, prestij değeri, seçme değeri, miras değeri gibi ekonomik değerlerinden diğer değerlerini ayırmak oldukça önemlidir.

     Devletin sanata sağladığı mali destekler genellikle sanat çevrelerinin çoğunluğu tarafından övülür, böyle bir desteğe ihtiyaç ve gerek olduğu şiddetle savunulur. Sanata ve sanatçıya sağlanan bu mali desteklerin kaynağı, kamu bütçesinin gelir tarafı ve gelir türlerinden özellikle vergilerdir.

Devlet müdahalesinde sanat eserlerinin üretim ve tüketimiyle ilgili “dışsallıklar” temel bir neden olarak ortaya çıkabilmektedir. Bununla birlikte bazı olası sebepler şu şekilde sıralanabilir:
• İnsanlar doğrudan iştirak etmeseler de sanat faaliyetlerinden yerel veya ulusal düzeyde gurur duyabilirler,
• Sanatsal yaratıcılığın sonucu olan sanat dışı alanlardaki yeniliklerden faydalanabilirler,
• Sanatın desteklendiği bir toplum yapısı, insanlara çıktılarından zevk alabilecekleri bir günü seçme imkanı sağlayarak bireylere artmış bir refah duygusu sağlayabilir,
• Bireylerin gelecek nesillere sanatsal miras bırakma isteği bir diğer neden olabilir.

     Türkiye'de devlet, Devlet Tiyatroları, Devlet Opera ve Balesi gibi gösteri sanatları kurumlarına sahiptir. Diğer bir deyişle, kültür ve sanata kaynak ayırarak bu alanları sübvanse eden devlet, bir yandan da kamu malı olarak sanat üretmektedir.

     Devletin sanatı desteklemesinin teorik sebebi, salt görece küçük kesim olan sanat tüketicilerine kolaylık sağlamak değil, sanatın sanatı tüketmeyenler üzerindeki dışsal faydasının mevcudiyetidir. Bu durumda, sanat ürünleri tüketmeyen bireyler sanatların var olmasından fayda sağlamaktadır ancak bu faydalar tüketici-dışı faydalar olduğundan piyasa talebi oluşmamaktadır. Piyasada talebi oluşmayan bazı faydaları ihtiva eden sanat ürünleri, devlet desteği olmaz ise özel kesim tarafından optimum miktarda üretilemeyecek ve toplam sosyal fayda azalacaktır. Bu bağlamda, talep analizleri ile kanıtlandığı üzere Türkiye'de talebi az olan gösteri sanatları, sağladığı tüketici-dışı faydalar sebebi ile devlet tarafından desteklenmekte ve bu eylem meşru olmaktadır.

     Devlet desteğinin biçimi ve kapsamı ise, Türkiye çapında uygulanacak talep analizleri ile belirlenmelidir. Öncelikle, gösteri sanatlarına olan talebin demografik profili araştırılmalı ve kültür politikasının önemli bir amacı olan, kültür ve sanatı farklı toplumsal tabakalara yayma hedefinin ulaşılmış başarısı tartışılmalıdır. Sonuçlar bağlamında farklı politikalar geliştirilmeli, örneğin eğitim seviyesi düşük kesimlerin katılımı az ise bu alanda gerekli çalışmalar yapılmalıdır.


Yorumlar

Popüler Yayınlar